
Ronaldinho sahaya çıktığında, top onunla dans eder gibiydi.O sadece gol atmak veya kazanmak için oynamadı; futbol onun için bir eğlence, bir oyun, bir ifade biçimiydi. Her çalımları, her top sürüşü ve...
Francesco Totti sahaya çıktığında, sadece bir futbolcu değil, bir şehrin sembolü yürüyordu. Roma onun eviydi; forması bir kumaş değil, aidiyetin simgesiydi. Her dokunuşunda, her pasında, her golünde ş...
Diego Maradona sahaya çıktığında, futbol sadece bir oyun değildi; bir tutkuydu, bir fırtına ve bazen de kaos. Top ayağına geldiğinde herkes bilirdi ki artık normal bir maç izlemeyecek, bir efsaneyi se...
Alex de Souza sahaya çıktığında, herkes biliyordu ki o topu ayağına aldığında iş farklılaşacak.O, gol atmak için değil, oyunu kontrol etmek ve yönlendirmek için oynardı. Her pası, her ara pası, her as...
Gheorghe Hagi, topa dokunduğunda herkes dururdu.O sadece bir futbolcu değil, sahada kendi kurallarını koyan bir büyücüydü.Rakipler onu izlerken ne yapacağını bilmezdi; o ise bir adım önde, bir adım fa...
Sergen Yalçın, Türk futbolunun en büyük paradoksuydu.Bir yanda inanılmaz bir yetenek, diğer yanda o yeteneği umursamayacak kadar rahat bir adam. Top ayağına geldiğinde stat bir anda sessizleşirdi. Çün...
Herkes bir hikayeye sahiptir, ama bazılarınınki özeldir… Alessandro Del Piero, futbolu gösteriş için oynamadı. Onun oyunu sakin, sade ama bir o kadar da etkileyiciydi. Top ayağına geldiğinde kim...
Bazı futbolcular oynar, bazılarıysa dua eder gibi oynar. Roberto Baggio, o ikinci türdendi. Onun futbolu bir oyun değil, bir ibadetti. Her pasında zarafet, her vuruşunda sessiz bir felsefe vardı. Bagg...
Bazı hikâyeler, kelimelerle değil dokunuşlarla yazılır. Bazı kahramanlar, kılıçla değil topla savaşır. Ve bazı isimler, sadece bir forma numarasına değil, bir çağın kalbine kazınır. O isimlerden biri ...



















